7. Ulusal Asfalt Sempozyumu ve Sergisi

İlki 1996 yılında yapılan Ulusal Asfalt Sempozyumlarının 7.’si Karayolları Genel Müdürlüğü, Yollar Türk Milli Komitesi ve Türkiye Asfalt Müteahhitleri Derneği-ASMÜD ortak girişimi ile 29-30 Kasım 2017 tarihlerinde Ankara Sheraton Oteli ve Kongre Merkezinde düzenlendi.

ASMÜD’ün düzenleme, yürütme, teknik ve bilim komitelerinde yer aldığı sempozyum kamu, üniversiteler, belediyeler ve özel sektörden 600’e yakın katılımcı ile gerçekleştirildi.

Açılışında, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakan Yardımcısı Sayın Yüksel Coşkunyürek, Karayolları Genel Müdürü Sayın İsmail Kartal ve ASMÜD Yönetim Kurulu Başkanı Ayberk Özcan birer konuşma yaptığı Sempozyum dolayısıyla düzenlenen sergide sektöre hizmet veren malzeme ve makine üreticileri ile tedarikçileri birer stant açarak ürün ve teknolojilerini tanıtma fırsatı buldular. ASMÜD üyelerinden Biyoner A.Ş. ve Teknomak-Ammann A.Ş.’nin de yer aldığı sergide ASMÜD de bir stant açarak Derneği ve faaliyetlerini tanıttı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakan Yardımcısı Yüksel Coşkunyürek yaptığı açılış konuşmasında yol üstyapılarının teşkilinde, farklı iklim, arazi ve çevreye duyarlı, yapım ve bakım maliyeti düşük asfalt imalatlarının gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, yollara yapılan yatırımlarla zamandan ve enerjiden tasarruf sağlandığını ve bu yolla büyük ekonomik kazanım elde edildiğini söyledi.

15 yıl önce sadece tekerlek dönsün anlayışla yolların yapıldığına dikkat çeken Sayın Çoşkunyürek, "Bugün ise uluslararası standartlara uygun olarak, geliştirilmiş sürüş konforu ve trafik güvenliğini azami derecede sağlayan yollar yapıyoruz. Çünkü bizim asıl gayemiz sürücü ve yolcuların can ve mal güvenliğini en üst düzeyde sağlayacak şebekeler kurmak oldu" diye konuştu.

Karayollarına 2003'ten itibaren 227,4 milyar lira yatırım yapıldığını anımsatan Coşkunyürek, bölünmüş yolda 26 bin kilometreye yaklaşıldığını; trafik kazaları sonucu yaşanan ölüm ve yaralanmaların bölünmüş yollarla önüne geçildiğini aktardı. "Karayollarımızda ortalama hızımızı saatte 40 kilometreden 80 kilometreye çıkardık. Zamandan kazandık. Yollarımızda yüzde 3 kısalma gerçekleşti. Hem zamandan hem yakıttan hem de bakım maliyetlerinden tasarruf ettik” diyen Çoşkunyürek, bugün yapılan bölünmüş yollar ile yıllık 17 milyar liranın üzerinde ekonomik fayda sağlandığını açıkladı.

Bakan Yardımcısı Yüksel Coşkunyürek, yol yapımındaki gelişmiş teknolojileri kullanımıyla vatandaşların karayolu ulaşımındaki beklentilerini en üst noktaya yükseldiğine dikkati çekerek; "Bu beklentileri karşılamak amacıyla yol yapımında yaygın kullanılan mevcut teknolojilerin, Ar-Ge çalışmalarıyla daha ileri seviyelere taşınması gerekmektedir. Yol üstyapılarının teşkilinde, farklı iklim, arazi ve çevreye duyarlı, yapım ve bakım maliyeti düşük asfalt imalatlarının gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu amaç için gerçekleştirilen en güzel etkinliklerden biri olan 7. Ulusal Asfalt Sempozyumu'nun hedeflere ulaşmada daha çok ivme kazandıracağına inanıyorum." dedi.

Karayolları Genel Müdürü ve Yollar Türk Milli Komitesi Başkanı İsmail Kartal ise açılış konuşmasına bir ülkenin temel altyapısını oluşturan, işletmeler, endüstriler ve tüketiciler arasında bağlantı sağlayan, küresel rekabet gücünü artıran, sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmeler başta olmak üzere her tür kalkınmanın temeli olan yolların en önemli yapısal elemanının üst yapılar olduğunu ve tarihin en eski yol yapım malzemelerinden biri olan asfaltın, dünyada olduğu gibi ülkemizde de sürdürülebilir yol üstyapı kaplamalarının en önemli malzemesi olma özelliğini sürdürdüğünü belirterek başladı.

Karayolu ulaşım talebinin her geçen gün daha da arttığı g ünümüzde; geliştirilen teknik özellikleri ile yüksek performanslı, uzun ömürlü, güvenli, konforlu ve çevre dostu yolların yapımına imkan tanıyan asfaltın seçimi ve kullanımının, bilgi birikimi ve tecrübe gerektirdiğini söyleyen Genel Müdür, yeni tasarım yöntemlerinin ve malzemelerin geliştirilmesi, bitümlü bağlayıcılar ve esnek üstyapıların performansının artırılması ve yeni teknolojilerin kullanımına yönelik olarak bilgi alışverişinin sağlanması için 1996 yılından bu yana Ulusal Asfalt Sempozyumlarının düzenlendiğini belirtti.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kurulduğu yıldan itibaren yol kullanıcılarının talebini karşılamak için zamanın koşullarına uygun hedeflerle yola devam ettiğine; yol üst yapıları için yeni malzemeler, karışımlar, tasarım metotları, üretim, yapım teknik ve teknolojileri üzerinde sürekli çalıştığına ve önemli ölçüde ekonomik ve çevresel kazanımlar elde ettiğine dikkat çeken Sayın Kartal, KGM’nin sorumluluğundaki bölünmüş yol uzunluğunun 25 bin 879 km’ye ulaştığını, bölünmüş yol ile birbirine bağlı il sayısının 76’ ya çıktığını söyledi. Kartal, Bitümlü Sıcak Karışım üretim miktarının geçen yıl 24.5 milyon tona ulaştığını ifade ederek 2023 yılı hedeflerine göre ülkemiz yol ağının tamamının Bitümlü Sıcak Karışım olarak tamamlanmasının planlandığını katılımcılara aktardı.

Avrupa Asfalt Üstyapı Birliği (EAPA) 2015 verilerine göre Bitümlü Sıcak Karışım üretiminde Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında Almanya’dan sonra 2. sırada yer aldığına dikkat çeken Genel Müdür Kartal, asfalt üretimi ve uygulaması yapan yüklenici, malzeme ve makine tedarikçisi firma sayısının 250’yi aştığını, asfalt üretiminde kullanılan plent sayısının ise yaklaşık 750’ye ulaştığını ifade etti.

Asfaltın yeniden kullanımı ve geri dönüşümü konusuna hız verildiğini, ülkemizde, ömrünü tamamlayan asfalt kaplamaların yeni yapılacak Bitümlü Sıcak Karışım tabakalarında kullanımı konusunda son yıllarda önemli artışlar gerçekleştiğini ve yerinde soğuk geri kazanım çalışmaları uygulandığını kaydeden Genel Müdür, “ Gürültünün insan sağlığına, yaşam kalitesine ve dolayısıyla ekonomiye olan olumsuz etkilerini azaltmak için yapılan çalışmalara da hız verilmiştir. Özellikle trafik gürültüsünü azaltan yol kaplamaları geliştirilmekte ve uygulanmaktadır. Bu şekilde gürültüyü azaltan asfalt kaplamaların yapımı ile gürültü bariyerlerinin kullanımı azaltılmakta, maliyet, gürültü azaltma performansı ve çevrenin korunması için etkin çözümler üretilmektedir.” dedi.

Sayın Kartal, yol yapım uygulamalarında, metot ve sonuç şartnamesi yerine performans esaslı şartnameler ve buna bağlı ödeme sistemlerine yönelindiğini belirterek, ülkemiz karayolları için kurulan Üstyapı Yönetim Sistemi kapsamında, Bitümlü Sıcak Karışım tabakalarının düzgünlüğünü belirlemeye esas, performansa dayalı ödemeyi içeren şartnamelerin uygulanmaya başlandığını açıklamıştır.

Yolların bulunduğu bölgenin iklim koşullarına ve yolun geometrik özellikleri ile trafik hacmine uygun bitümlü bağlayıcının kullanılmasına yönelik olarak BSK bitüm sınıfı seçim haritalarının yayınlandığını ve kullanıldığını ifade eden İsmail Kartal, KGM’nin 2017 yılı Kasım ayı itibariyle 48 adet Ar-Ge projesi üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü, bu projelerden 35 tanesinin tamamlandığını, proje sonuçları üzerinde performans ve izleme faaliyetleri devam ettiğini, bunların dışında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile protokol kapsamında 1 adet Ar-Ge projesi yürütüldüğünü söyledi. Ayrıca, Avrupa Birliği 7. Çerçeve İşbirliği Özel Programı kapsamında daha güvenli, maliyet etkin, çevre dostu yol altyapısı ve malzemeleri için Avrupa Birliği ile uyumlu hale getirilmiş sertifikasyon yönteminin geliştirilmesine yönelik Türkiye, İspanya, Almanya, İsveç, Belçika, Fransa, Hollanda ve Polonya’dan toplam 13 kurum, kuruluş, şirket ve araştırma merkezinin katıldığı EKOLEYBIL projesi sonuçlandırıldığını; Türkiye, Yunanistan, Almanya, İtalya, İngiltere, Belçika, Ukrayna ve ABD’den toplam 15 kurum/kuruluş/araştırma merkezinin proje ortağı olduğu Horizon 2020 kapsamında Ulaştırma Altyapısının İzleme Bazlı Bakımı İçin İnce Film Algılama Sensörünün Geliştirilmesi (SENSKIN) Projesi 1 Haziran 2015 tarihinde başlatıldığını katılımcılara aktardı.

Sayın Kartal, y ol üstyapısı konusunda çalışan yol otoriteleri, akademisyenler, üretici ve uygulayıcıları bir araya getirerek, bilime ve uygulamaya ulusal ve uluslararası düzeyde katkıda bulunacağına inandığı bu sempozyumun yararlı ve verimli geçmesi dileğini belirterek ve Hükümete, konuşmacılara, sempozyuma emek verenlere, destekleyenlere ve tüm katılımcılara teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.

Açılış konuşmasına asfalt endüstrisindeki en son gelişmelerin ele alınacağı bu geleneksel sempozyumda endüstrinin tüm tarafları ile yeniden bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek başlayan Türkiye Asfalt Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayberk Özcan, bu tür etkinliklerin düzenlenmesindeki amacın, asfalt endüstrisi ile ilgili sadece ulusal değil, küresel düzeydeki gelişmeleri ve yenilikleri endüstri taraflarıyla paylaşarak sektörü güçlü ve doğru bir yol haritasıyla daha ileriye taşıyabilmek olduğunu ifade etti.   Türkiye’nin, karayolu ağını geliştirme konusunda büyük atılımlar yapan, ülkenin üç kıtayı birleştiren stratejik konumu nedeniyle halen yürütülmekte olan projelerin yanı sıra önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde birçok önemli büyük projeyi de hayata geçirme hedefleri olan bir ülke olduğuna dikkat çeken Başkan Özcan, son yıllarda rekor düzeyde artan yatırımlarla karayolu ağımızın geometrik ve fiziki standartları önemli ölçüde arttığını, bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol ağımızda da hızlı bir artış gerçekleştiğini vurguladı. Sayın Özcan Cumhuriyetimizin 100. Yılına kadar, karayolu ağımızın tümünün BSK kaplamalı olmak üzere 70.000 km’ye çıkartılmasının da hedefler arasında olduğunu anımsatarak “Bu hedefe her yıl biraz daha yaklaşılmakla beraber, daha yapılacak çok işimiz var.” dedi.   2016 yılında Türkiye’nin, 40,5 milyon ton asfalt üretimiyle, Avrupa’da asfalt üretiminde 41 milyon ton ile birinci sırada yer alan Almanya’yı, takip eden 2. ülke konumunda olduğunu hatırlatan Özcan, bu üretimin 24,5 milyon tonu karayolu ağımızda kullanıldığını ve söz konusu hedeflere ulaşılması için yıllık asfalt kullanımının artırılması gerektiğini belirtti. Büyük bir deneyim ve donanıma sahip olan asfalt sektörünün 300'ü aşkın firma ve 600 civarında asfalt plenti ile gerekli üretimi gerçekleştirecek kapasiteye sahip olduğuna dikkat çeken ASMÜD Başkanı, bu süreçte, çalışmaların, hem teknik gelişme ve yenilikleri takip ederek, hem de insan sağlığını, çevrenin ve kaynakların korunmasını ön planda tutarak, sürdürülebilirlik politikalarına uyumlu olarak devam etmesi gerektiğinin bilincinde olduklarını vurguladı.   Sürdürülebilirlik çerçevesinde günümüzün en önemli sorunlarından birinin iklim değişikliği olduğunu kaydeden Sayın Özcan, “küresel iklim değişikliklerini önleyici tedbirlerin, endüstrimiz tarafından da alınmasının önemli olduğunun farkındayız. Bu kapsamda, asfaltın yüksek oranda geri dönüştürülmesinin, çevreyi koruyan performansı yüksek ürünlerin ve tekniklerin kullanılmasının öne çıktığını biliyoruz.” dedi.   Bugün düşük sıcaklıklarda üretilen ılık karışım asfaltın, sağladığı enerji tasarrufu ve düşük emisyon salınımı ile geleceğin asfalt tekniği olarak görüldüğüne dikkat çeken Başkan Ayberk Özcan, ABD’de yaygın olarak kullanılan bu teknolojinin ülkemizde bir karayolu projesinde ilk uygulamasının firması tarafından gerçekleştirilmesinin gurunu yaşadığını ve ılık karışım asfaltın, ülke çapında yaygınlaşması için desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerektiğine olan inancını belirtti.

ASMÜD Başkanı, sürdürülebilirlik politikaları kapsamında, geri dönüşümün, asfalt endüstrisinin odaklandığı önemli bir konu olduğunu ifade ederek, bugün gelişmiş ülkelerin kazıdıkları asfaltın tamamına yakınını yine asfalt üretiminde kullandığını, ülkemizde ise bu oranın %2 düzeyinde olduğunu aktardı ve “Asfalt üretiminde malzeme tüketimini azaltmak, maliyetleri düşürmek, enerji tasarrufu sağlamak ve karbon salınımını azaltmak için kazınan asfaltı, asfalt olarak geri kazanmak zorundayız.” dedi.

Bazı endüstrilerin atıklarının değerlendirilmesi için asfaltı potansiyel bir kullanım alanı olarak gördüğünü söyleyen Başkan, endüstrinin, asfaltın %100 geri dönüştürülebilir bir malzeme olarak kalmasını sağlamak için insan sağlığı ve çevreyi olumsuz etkileyecek malzemeleri asfalt içinde kullanmamaya özen gösterdiğini vurguladı ve asfaltın diğer endüstrilerin atık sorunlarının çözüm yeri olmayacağını ifade etti.

Sözlerine “Sürdürülebilirliğin en önemli unsurlarından biri de yapının uzun ömürlü olmasıdır. Asfalt üstyapılar uygun şekilde tasarlandığında ve yapıldığında uzun ömürlü bir kaplama olabilmekte. Dileğimiz, yakın bir gelecekte, sadece yüzey tabakası yenilenerek çok uzun süre kullanılabilen uzun ömürlü “kalıcı üstyapıların” ülkemizde de hayata geçirilmesi” diye devam eden ASMÜD Başkanı Özcan, ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada da asfaltın, yol kaplamasının vazgeçilmez bir malzemesi olduğunu belirtti. Yollarının % 97'si asfaltla kaplı olan Avrupa’da, asfaltın sağladığı avantajlar, ASMÜD’ün üyesi olduğu Avrupa Asfalt Üstyapı Birliği ve Avrupa Bitüm Birliği tarafından hazırlanan web sitesinde bilimsel verilerle yayınlandığını söyleyen Özcan, ASMÜD’ün çaba ve katkılarıyla Türkçe versiyonu da yayında olan sitede belirtilen sürdürülebilirlik, konfor, güvenlik ve ekonomik avantajlarıyla asfaltın, geleceğin yol yapım malzemesi olma özelliğini sürdüreceğini ve sektörün asfalt yolların gelişimine paralel olarak büyüyeceğini kaydetti.

Ayberk Özcan konuşmasını; sürdürülebilir asfalt yol yapımıyla ilgili olarak bilimsel araştırmaların, pratik deneyimlerin ve yeniliklerin paylaşılacağı ve geleceğin stratejilerinin belirleneceği Sempozyumun başarılı geçmesi dileğini belirterek ve sempozyuma destek veren, gerçekleşmesi için emeği geçen herkese teşekkür ederek sonlandırdı.

Sempozyum açılış konuşmalarının ardından Amerika Illinois Üniversitesinden Prof. Dr. Erol Tutumluer ve Avrupa Asfalt Üstyapı Birliği Teknik Direktörü Carsten Karcher davetli konuşmacı olarak kürsüde yer aldılar. Yaptığı sunumda, asfalt üstyapılarında sürdürülebilirlikle ilgili son gelişmeleri ve etkilerini aktaran Prof. Dr. Erol Tutumluer, ABD Federal Karayolları İdaresinin Sürdürülebilir Üstyapı Referans Dokümanına göre, bu tür üstyapıların inşa edildikleri mühendislik ve performans hedeflerine ulaşma; çevredeki ekosistemleri koruma; mali, beşeri ve çevresel kaynakları ekonomik olarak kullanma, temel insan ihtiyaçlarını karşılama gibi özellikleri olduğunu açıklamıştır. Sürdürülebilirliğin ana hedefinin ekonomik olarak rekabetçi kalırken asfalt üstyapıların ayak izinin azaltılması olduğunu belirten Prof. Tutumluer, sürdürülebilirliğin endüstriye kazançlarını teklif verme sürecinde çevreci ürün teşvikleriyle ürün portföyünü geliştirme, tasarruf yapma, para kazanma fırsatları olarak sıralamıştır.

Illinois Üniversitesinin Ulaştırma Merkezince yürütülen “Sürdürülebilirlik Araştırma Projeleri” hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Erol Tutumluer, geri dönüştürülebilir aşınma tabakasın karışımları ve yakıt kullanımını etkileyen üstyapı özelliklerini katılımcılara anlatarak yerinde geri dönüşümün sürdürülebilirliğine ilişkin bilgiler aktardı.

ASMÜD’ün üye olduğu ve Avrupa asfalt endüstrisini temsil eden tek sivil toplum kuruluşu olan Avrupa Asfalt Üstyapı Birliği-EAPA Teknik Direktörü Carsten Karcher ise yaptığı sunumda EAPA ve faaliyetleri hakkında bilgi vererek, EAPA bünyesindeki komitelerin yaptığı çalışmaları ve bu çalışmaların EAPA ve üyelerine kazandırdıklarını katılımcılara aktadır.

Sempozyumda, sürdürülebilir asfalt yol yapımıyla ilgili bilimsel araştırmaları ve deneyimleri içeren bildiriler 2 boyunca düzenlenen 6 teknik oturumda katılımcılara aktarıldı. “Asfalt üstyapıların performansı ve durabiletisi”, “Asfalt üretiminde ve uygulamasında yenilikler”, “Üstyapı yönetimi, bakımı ve onarımı”, “Asfaltta geri kazanım ve sürdürülebilirlik” ve “Sağlık, güvenlik ve çevre” başlıklarıyla düzenlenen oturumlarda toplam 24 bildiri sunuldu. Ayrıca “Asfaltta geri kazanım ve sürdürülebilirlik” başlıklı beşinci oturumda Almanya’nın en büyük asfalt firmalarından Basalt AG’nin Merkez Laboratuar Müdürü Dr. Reha Çetinkaya davetli konuşmacı olarak “Almanya’da Asfaltın Geri Kazanımı Uygulamalarında 40 Yıllık Tecrübeler” başlıklı bir sunum yaptı. Avrupa’da her yıl yaklaşık 47 milyon ton kazınmış asfaltın yeniden kullanıldığını belirten Dr. Çetinkaya, ülkelerin çoğunda geri kazanılmış asfalt malzemesinin (RAP) bitümlü sıcak karışımda kullanıldığına, ancak Türkiye’de mevcut kazınmış asfalt malzemesinin asfalt üretiminde kullanılmadığına dikkat çekti. Almanya’da toplam asfalt üretimi ve üretimde kullanılan geri kazanılmış asfalt miktarını yıllara göre bir grafikte veren Çetinkaya, 2011 yılında üretilen 40 milyon ton asfaltın 13 milyonunun RAP kullanılarak üretildiğini ifade etmiştir. Reha Çetinkaya asfalt geri dönüşüm yöntemlerini anlatarak Almanya’da çoğunlukla uygulanan yöntemin kazınan asfalt kaplamaların başka yerde hazırlanıp ısıtılarak yeniden kullanılması olduğunu ve aşınma, binder veya bitümlü temel olarak uygulandığını aktardı. RAP malzemesinin klasifikasyonu, maksimum ekleme oranları, homojenite değerlendirmesi halında bilgi veren Dr. Çetinkaya sunumunun son kısmında plent teknolojisindeki yenilikleri, RAP kullanımında yüksek kalite için alınması gereken önlemleri, yumuşatıcı/gençleştirici malzemelerin kullanımını ve deneme projelerini anlattı. Dr. Reha Çetiinkaya, doğru RAP kullanımında asfalt kalitesinin etkilenmediğini, RAP kullanımının zahmetli ama uzun vadede çevreyi koruyucu ve ekonomik bir yöntem olduğunu, Almanya’daki yönergelerin güncellenmesi gerektiğini ve RAP’in değerli bir madde olduğunu belirterek sunumunu sonlandırdı.

Aynı oturumda ASMÜD Teknik Müdürü Zeliha Temren; Dr. İbrahim Sönmez, Seyit Ali Yıldırım ve Dr. Samir Soliman ile birlikte hazırladıkları “Yüksek Oranda Kazınmış Asfalt İçeren Bitümlü Karışımın Performans Özelliklerinin İncelenmesi” başlıklı bildiriyi sundu. Zeliha Temren sunumunun başında İstanbul şehir içi yolu aşınma tabakasından kazınmış asfalt kullanılarak yapılan karışım ve referans alınan karışım dizaynları hakkında bilgi aktararak, karışım formülleri, bağlayıcı ve gençleştirici katkı yüzdeleri gibi teknik özelliklerini tablolar halinde karşılaştırdı ve yapılan tekerlek izi, indirekt çekme mukavemeti ve yorulma deneylerinden elde edilen sonuçları anlattı. Ayrıca gençleştirici katkının etkisini görmek üzere katkılı ve katkısız hazırlanan karışımların penetrasyon ve yumuşama noktası açısından bağlayıcı özelliklerini bir grafikle göstererek katkının penetrasyonu artırdığına ve yumuşama noktasını azalttığını yani bitümün daha yumuşak olduğuna dikkat çekti. Plentte geri kazanılmış asfalt üretimi ve deneme kesimi, serme ve sıkıştırma yöntemleri hakkında da katılımcıları bilgilendiren Temren, geri kazanılmış asfalt içeren karışımda gençleştirici katkının yaşlanmış bitümü yumuşattığı dolayısıyla soğuk hava çatlaklarına karşı daha dirençli hale getirdiği, performans özellikleri kapsamında yüksek sıcaklık, su hassasiyeti ve yorulma çatlaklarına karşı daha dirençli hale getirdiği, laboratuar sonuçları plentte hazırlanan karışım sonuçlarıyla aynı olduğundan pratikte %50 kazımış asfalt içeren karışımın hazırlanabileceği, geri kazanılmış asfaltın başarıyla üretilip, serilip ve sıkıştırıldığı, bu teknikle malzeme ve enerjiden tasarruf edildiği ve emisyonların azaltıldığı sonuçlarına vardıklarını açıkladı. 2 yıllık hizmet ömrünü tamamlamış olan deneme kesiminde deformasyon, soyulma, sökülme ve çatlak gibi herhangi bir bozulmanın görülmediğini belirten Temren, e lde edilen bu sonuçlarla %50 oranında kazınmış asfalt ve gençleştirici katkı içeren geri kazanılmış asfaltın aşınma tabakasında klasik asfalt karışıma alternatifi olabileceğini, ancak uzun vadeli performansının incelenmesi gerektiğini belirterek sunumunu sonlandırdı.

Sempozyumda “Sağlık, Güvenlik ve Çevre” başlıklı oturumun başkanlığını yapan ASMÜD Genel Koordinatörü Gülay Malkoç’un ise Kemal Armağan, Prof. Dr. Mehmet Saltan ve Prof. Dr. Serdal Terzi ile birlikte hazırladıkları “Bitümlü sıcak karışım uygulamalarında asfaltın kendisini iyileştirme yöntemleri ve faydaları” başlıklı bildiri Eskişehir Osmangazi Üniversitesinden Kemal Armağan ve Gülay Malkoç tarafından “Asfalt Üretiminde ve Uygulamasında Yenilikler” adlı oturumda sunuldu. Söz konusu sunumda bitümün kusurlarını ve durabilitede bitüm kaynaklı hasarları elimine etmek üzere yapılan Ar-Ge çalışmalarından Hollanda Delft Üniversitesi ve özel sektör tarafından yürütülen “Kendini İyileştiren Teknoloji-KİT”in kullanıldığı proje ve bu teknoloji hakkında bilgi verildi. Ürünlerin performansını artırmak ve yapı maliyetini düşürmek gibi nedenlerle çok farklı alanlarda kullanılan Kendini İyileştirme Tekniklerinin asfalt endüstrisinden son derece yeni olduğunu ifade eden Armağan, asfalt kaplamalarda kullanılan kendini iyileştirme tekniklerini ısıl enerji ile KİT, gençleştirici katkı kullanımı ile KİT nanokatkı kullanımı ile KİT olarak sıraladı. Söz konusu teknikleri ve avantajlarını ayrıntılı olarak ele alan Armağan, sunumunun sonunda yapılan araştırmaların kendini iyileştirme tekniklerinin asfalt endüstrsine daha az bakım-onarım maliyeti, daha iyi performans, daha az trafik sıkışıklığı, daha düşük çevresel etki, daha ucuz yollar gibi önemli katkılar sağlayacağını ortaya koyduğunu söyleyerek ve bu konuda ülkemizde çalışmalar yapılmasının gerekliliğini belirterek sunumunu sonlandırdı.

Powered by Sisyön